21 Temmuz 2009 Salı


Yarası git gide derinleşiyor acıya buladığım cümlelerimin..
Bir bavul dolusu cümle var defterimde;
Yara bandı tutmayacak kadar derin cümlelerim..
Okudukça gözyaşlarımın içine ekliyorum yaralarımı..
Sen gözyaşının içine yaralı cümleler gömebilir misin ?

Sen baharı beklerken karşına çıkanın bir sonbahar olduğunu öğrendiğin anda,
Bahar diye bağrına basar mısın sararmış yaprakları?
Sen yollarına acı döşeyen bir şahsa yara değil de yâr diyebilir misin?

Sana bağlı bir hayatta, sen harici nefesler beslemekteyim terkine..
İsmini alfabem bildim!
Şimdi alfabemi yok etmek için gelen sen olsan bile savaşmak düşer bana..

İlk kez kılıfını çıkarıyorum kelimelerimin..
Gitmek mi, kalmak mı arasında yürürken,
Anladım ki ben hep içimden "kal!" diye bağırdım!

Kal!
Yerin burası artık..
Yerin, kalbimin yanı,
Yerin, yüreğimin kıyısı..
Sen de öğrendin ki bu düşte susmak eceline susamakmış !
Gitme !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder