22 Temmuz 2009 Çarşamba

son..

Şu zamana kadar bi tek sana kendime verdiğimden fazla değer verdim..
Herkesten çok sevdim..
Yaptıklarını bile benim suçum kabul ettim..
Sen bile bunu inkâr edemezsin ki ben seni hiçç!! üzmedim..

Ve şimdi..
Aşk üç harften sınırlı kalsada
İçinde barındırırmış şerefi ,namusu,haysiyeti..
Biri sana bu kavramları öğretmeliydi..
Senin bana yaşattığın ise aşkın en orospu haliydi..!

21 Temmuz 2009 Salı


Yarası git gide derinleşiyor acıya buladığım cümlelerimin..
Bir bavul dolusu cümle var defterimde;
Yara bandı tutmayacak kadar derin cümlelerim..
Okudukça gözyaşlarımın içine ekliyorum yaralarımı..
Sen gözyaşının içine yaralı cümleler gömebilir misin ?

Sen baharı beklerken karşına çıkanın bir sonbahar olduğunu öğrendiğin anda,
Bahar diye bağrına basar mısın sararmış yaprakları?
Sen yollarına acı döşeyen bir şahsa yara değil de yâr diyebilir misin?

Sana bağlı bir hayatta, sen harici nefesler beslemekteyim terkine..
İsmini alfabem bildim!
Şimdi alfabemi yok etmek için gelen sen olsan bile savaşmak düşer bana..

İlk kez kılıfını çıkarıyorum kelimelerimin..
Gitmek mi, kalmak mı arasında yürürken,
Anladım ki ben hep içimden "kal!" diye bağırdım!

Kal!
Yerin burası artık..
Yerin, kalbimin yanı,
Yerin, yüreğimin kıyısı..
Sen de öğrendin ki bu düşte susmak eceline susamakmış !
Gitme !

Kendime bavulunda yer ararken yakalıyorum beni,
Ve utanıyorum..
Firar saatlerime saklanıyorum sonra,
Usulca alıkoyuyorum bedenimi ayaklar altından..

Tek kelime etmesende anlaşılır sözlerin..
Bir eksiliş oluyorsun ses etmeden ömrümden..
Hadi vedalaş kendinle içimde;
Bir "güle güle" yok mu bana çok mu?

Yaprak misali düştüysem başaşağı,
Ve tutunamadıysam..
Hatta ağladıysam bir yandan;
Gücüm yettiğince..
Bir hevesle kaldırdıysam başımı,
Son seslenişiydi bu nefesimin!
Sana dairliğimin son perdesiydi!

20 Temmuz 2009 Pazartesi


Çoğu kez limana bi gemi yanaştı...Son kez baktığımda arkama...Uzaklaşırken usulca..Yoktun..Meleklermi müebbet kıldı beni gözlerine?Vapur sesleri..İçimde senide götürmeden gitmeliydim..Canımın çoğu kaldı sende...

Yüzündü en büyük hüznüm; veda ederken gülüşüne,
Yitirdim işte!

Gözlerinden bir damla tebessüm inmedi kalbimin kesiklerine,
Sustum..
Susturuldum yinede

Tek kırgınlığım acımı göremeyen gözlerine..

Eğer gün gelirde dönersen geri,
Biter mi giderken bıraktığın sızı?
Bitmez dediğim masalda bitiyor..
Yüzündeki o yabancı,
İiçimde ne kadar sen kaldıysa birer birer uğurluyor..

Gör bak: bu son elveda!
Dilim artık sana "dön" demiyor..Diyemiyor..


Unuttuğum çok söz var yaşamda..
Yitirdiğim sayısız ecel..
İçimde sır edilmiş ve parçalanmış matemler var..
Yamacında yaşlandığım boyumdan büyük uçurumlar..

''Sen'' ama bir ''sen'' daha ekleyemiyorum kaybedişlerime!
Varlığın öylesine ''ben''ken, ölümü yakıştıramıyorum ucuma bucağıma..

Anlamıyor musun hala ?
Sözcükler kadar fani değil hiçbir aşk..
Üç harfte üç defa daha öldürsem de ''sen'i,
Geriye siyahı beden bulmuş yaşamımdan başka ne kalır ki ?

Biliyorum artık küçük adam;
Üç harf bir ''aşk'' etmiyor..
Ve onun yokluğundan arta kalmış hiçbir ölüm bu üç harfe sığmıyor..


19 Temmuz 2009 Pazar


Sen yüreğimin ateşinde bir külsün;
Yandıkça doğar doğdukça büyürsün!



Güzelliğin bir derin kuyu senin;
Bir düşenin kurtuluşu kolay olmaz..
Ne mutlu kalbine sen düşene!
Ve ne mutlu senin kalbine düşene!

Tufandan kurtulmak için kendi derinliğine akan bir ırmak gibi;
akmasam sana ölürdüm yâr!
Aktım..
Yine öldüm..
Kendi ölümümün şeklini seçmem özgürlüğümse susarak ölmeyi değil,
söyleyerek ölmeyi seçtim..Tortulanarak ve bulanarak değil,taşarak ve coşarak ölmeyi istedim.. Hükmümün sen olduğu yerde ölümlü olduğumu bildim..

Aşk zorlu bir sınav,ben bu sınavı en baştan ve gönüllü mü kaybettim?
Hayır işte! Yitirmiş görünsem de kazancımsın sen benim!
Ve şer gibi görünsem de göreceksin;yitirdiğin ne varsa benim sana açtığım kuyuda,
hayrın olacağım sonunda..
Yâr! sana "gel kaderim ol" demem..O kadar ki, güldeki sevda, çöldeki ateş, denizdeki su kadar kadersin bana!
Bak alnına, iki kaşının ortasına; Orada benim mührüm var. Alnımın yazısı olduğun kadar, alnına da yazıyım..

Bugün sensizliğin kaçıncı günüdür artık saymıyorum..
Akşam bütün esmerliğiyle çökünce kentin üstüne kaldırımlardaki ayak sesindir! Herkes sensin biraz,hiçbiri sen değil!


Kimselere soramaz oldum seni..Neredesin sevgili,kiminlesin?
Sormalara gücüm yok benim..
Aynalara yüzüm yok..


Aslında geçmişe ilişkin her şeyi unutmak vardı anılarda sen olmasan..Saçlarıma sinen kokun olmasa,Yüzün olmasa kendimi bir bulup bir yitirdiğim,Sesin olmasa duyduğumda bütün duygularımı mühürleyen,Unutmak vardı..Anlamıyorsun! seni bu kadar sevmesem..


Yazık..Ne çok değiştik ikimiz de..
Sen sevgili sıcaklığını yabancı tenlerde arıyorsun; ben yanında bayramlığına sarılan çocuklar gibiyken..

Sana ah etmem tanırsın beni..Ama Tanrı'nın gücüne gidecek korkum bu!
Bilinmedik zamanlarda apansız daldığında beni anımsayacaksın,
En son gördüğünde nasılsam öyle anımsayacaksın..
Tanımsız korkular bölecek uykunu,unutamayacaksın!


Bugün sensizliğin kaçıncı günüdür artık saymıyorum..Akşam bütün esmerliğiyle çökünce kentin üstüne kaldırımlardaki ayak sesindir! Herkes sensin biraz,hiçbiri sen değil!

Gel son kez gör beni artık tanıyamazsın!
Bir zamanlar bakmalara kıyamadığın gözlerime bak;
Belki yalnızca onları koruyabildim hepsi bu!
Gel de gör beni yanımdan ayrılma, cansız kalırsam kollarında darılma..

y.e

Umutlara darılmışken, unutmuşken umut etmeyi..
Karanlıkları yâr, yanlızlıkları yoldaş edinmişken..
Kaptırmışken ruhumu serseri yağmurlara..

Tam kendimden vazgeçmişken,
Girmeyecektin dünyama!
Yalancı uykular sunmayacaktın ürkek uykularıma..
Hatırlatmayacaktın uykusuz gecelerde nasıl ağlandığını..
Aldanmışlığı çok gerilerde bırakmışken,
Döndürmeyecektin yolundan duygularımı..

Kıpırdatmayacaktın yüreğimin yalnız kuşlarını..
Açmayacaktın gönül pencerelerini sonuna dek..
Gözlerini sürmeyecektin gözlerime..
Sevdanın o en çıkmaz yollarına salmayacaktın düşlerimi..

Benimsemişken boşluğu..
Boşlukla bütünleşmişken yıllar yılı,
Onulmaz acılara kucak açmışken..
Direnmişken yaşama,
Yeni gelen günle aydınlatmayacaktın sabahlarımı..

Ve bütün bunlardan sonra,
Acısına vurulduğum aşkı;
Bir tokat gibi çarparak suratıma,
İmkansızlığı zehir gibi akıtarak ruhuma,
Çürümeye terk edilmiş bir tekne,
Yuvası darmadağın olmuş bir kuş,
Çalınmış bir yıldız gibi,
Bırakmayacaktın beni yolun tam ortasında!

Evet hayat devam ediyor..
Ben biraz daha eksik,
Biraz daha yorgun,
Biraz daha yenik,
Hayat devam ediyor..

Artık kapalı yüreğim;
Yeni acılara, yeni aldanışlara..


Umudun soğuk ikliminde defalarca yüzleştiğim geçmiş...
Ve bugün..
SEN UZAKLARDA,
BEN BURADA..

Oysa; yeni öğrendim;
anılardan çıkmıyormuş meğer ömrümden çıkanlar!


Her şeyi sana yazdım..
Seni de her şeye..
Kalemler tükettim, tükenmeyen hasretle..
Ucundan dökülen aşkla, umutla, çığlıkla..
Belki de nefretle..
Her umuda avuc açtım,
Sen dilendim...
Aşktan harap bir dilenci şimdi yüreğim..
Her şeyi sana yazdım..
Seni de her şeye..

Hayallerimin paragraf başlarına..
Umutlarımın parantez içlerine..
Kalemler tükettim tükenmeyen hasretle..
Her şeyi sana yazdım,
seni de herşeye..

Binlerce kez okudum her gün bir ilkokul defterinden..
Binlerce kez okudum Seçebilmek için seni soru işaretlerinden..
Seni ezberledim hergün karmakarış yazılar içinden..
Sana da kendimi yazdım..
Bana ait harflerle..
Farklı alfabelerle..
Herşeyi sana yazdım..
Herşeye seni yazdım..

Seni Seviyorum
Sadece Kim oldugun için değil.Seninle beraberken kim oldugumu anladıgım için..
Seni Seviyorum
Sadece kendine yaptıkların için değil bana yaptıkların için..
Seni Seviyorum
Saklı kalmış beni ortaya çıkardıgın için..
Seni Seviyorum
Elini kalbimin üzerinde hissettiğim zaman .Üzüntülerimi alıp onların yerine daha önce kimsenin koymayı başaramadıgı, o sıcaklıgı , o güzelliği , o ışıgı koymayı başardıgın için..
Seni Seviyorum
Hayatımı bir tapınağa çevirdiğin ve her günümü bi şarkı haline getirdiğin için..
Seni Seviyorum
Çünkü sen kimsenin başaramadıgı şeyi ,kendimi iyi hissetmemi ve hiçbir zaman olmadıgı kadar mutlu olmamı sağlıyorsun.

ASLINDA SEN BUNLARI KONUŞMAYLA , DOKUNMAYLA VEYA İŞARETLE DEĞİL,
SADECE KENDİN OLMAKLA YAPIYORSUN..
İŞTE BEN BU YÜZDEN SENİ SEVİYORUM!

Bana kalbini ver;
Avuçlarımda tutacağım mayınların yerine..
Acele giden gece zamanlarında çarpacağım bir duvar emniyetinde gülüşünü ver bana!
Düşerken dibe soluklanacağım ama asla tutmayacağım ellerini ver bana!
Tercüme edilmemiş öfkeler seyrelsin ömründe..
Yüksek sesler alçakça dinlenir;
Bana usul sessizliğini ver..

Lütuflar karşılık ve karışıklık için sunuluyor hayatın asil isimlerince..
Adının anlamını ver bana!
Telaffuzunda özlemlerin dindiği adını ver bana..

Günün bütün aynaları beni gösterdi aksinde..
Baktıkça seni gördüm..
Bana var oluşunun sırrını ver,
Günbatımlarında gözümün değdiği yerlere kurul..
Senden olma güneşlere kamaşsın bakışım..

Herşeye Seni Katarak Sevdim..
Sözlerim vardı senin bilmediğin,gizli köşelerde söylediğim sözlerim..
Harflerim vardı yoluna halı gibi döşediğim..
Cümlelerim vardı senli cümlelerim..
Kelimelerim vardı sen olan kelimelerim..
Sıfatlarım vardı seni yüklediğim, öznelerim vardı senle başlayan,
yüklemlerim vardı senle biten..
Sen bilmesende seni anlatan bir sürü dizelerim,mısralarım vardı..
İşte ben seni böyle sevdim sevgilim senden habersiz seni sana anlatarak sevdim,
Herşeye seni katarak sevdim


Sevdim ve hayrandım da..
Her halin çekti beni;
Duruşunu, gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını,
çocukluğunu,olgunluğunu sevdim..
Sesini de sevdim suskunluğunu da..
Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevdim..
Seni ve o doyumsuz sevdanı, uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğu zaman..
Sığmadın cümlelere ve hiçbir cümle seni
yeterince tarif edecek kadar derin olmadı..
Seni severken yorulmadım..
Çünkü sen yaşam kaynağıydın..
Her gün yenilendim..
Seninle çoğaldım, büyüdüm..
Eksik kalan neyim varsa tamamladın..
Ölmeyecektim çünkü sen ölmezliğin ta kendisiydin..Sevdim işte..
Ötesi yok !








Günüm sen olacaksın, sabahım sen , gecem sen, zamanım sen..
Varsın olsun sevdiğim..Her zerrem senin olsun..
HER YANIM SEN OLSUN..ne çıkar..
Giden ömür olsun giden hayat olsun ne çıkar..
Sen bendeyken ve ben sana tutukluyken
Giden gitsin senden başkası yalan olsun ne çıkar..
Bu beden yalnız seninleyken hayatla başa çıkar..

16 Temmuz 2009 Perşembe




Ardımızda gündüze bırakılan nice aşklar vardı;
özlenmemiş,
Devrik cümlelerinde aşk, henüz yüzümü görmemiş..

Sen vardın bana herşeyden önce sevdiğim..
Seni sevmeyi öğretti bana gecelerce;
Sende aşk'ı bulan yüreğim..
Ve anladım ki sevdiğim,
Sevdaların şimdi bana herşeymiş..
Aşk yalnız sende gerçekmiş,
Seninle aşk'ı yaşamak,
Hiç
Hiç birşeye değişilmezmiş!


Toplamı sıfır olan "biz"in çıkanından "ben" kalıyordum..



Yine heryerde sessiz gözyaşlarım..
Keşkeleri yok edemiyorum,
Korkuyorum !
İnancım kalmadı benim hiç bir şeye..
Ve "hiç" olan bir şeye..

Sessizlik hakim geceme..
Biraz da sensizlik..
Gözyaşlarım akıyor içime..
Damarlarımda dolaşıyor sen'li sensizlik..
Ve yüreğim bitik..
Sen yoksun ya yanımda,adın olmuş "yitik"


Tüm sözler seninse sessizlik benim..
İçimde açan bu siyah şey senin..
Yüzümden, elimden, kalbimden damlayan,
Yerlere saçılan bu renkler senin!

Elinden tutar hep götürür seni,
Kapılar kapatır bırakır beni,
Geride derinde gecenin içinde,
Seni izleyen o gölge hep benim..

Uzaklar seninse, tüm yollar benimdir,
Gördüğüm yüzünse sevmek bana emirdir,
Sana uzanan sadece ellerimdir,
Hissetmelisin!
Kalbim en sağlam, en yıkılmaz kalemdir,
Yıldızlar seninse, karanlık benimdir,
Sözlerim en dokunulmaz mabedimdir..

Gitmemelisin!
"Hoşçakal" deme!
Kal..

11 Temmuz 2009 Cumartesi


Kumdan kaleler gibi bir rüzgarlık değil,
bir cümlelik yıkımlarım..
Bilmem ki hangi rihter ölçer sarsıntılarımı,
Artçı sellere verirken sitemimi..
Sana ‘’sus”arken,
Ölüme ‘’sus”arken,
Müptelasıyken kahramanı bıçaklanmış masalların..
Aşk için aşıkları ezip geçmişken,
Susma ömrüm!
Şehadet getir cinnetime!

Öznesi sen olan bir ömre verdim adını,
Ki ölüm yar olana kadar tek yar dediğim ol diye!
Sana geldim, ölüme yar etme diye!

Hani olur da geldiğimde bir gün;
Kapanacaksa yüzüme şehrinin kapıları,
Her lisanı lal bırakan bakışlarım anlamını yitirecekse eğer
Ve el elini tutacaksa ellerin,Elimde değil, yanacağım!
O vakit gülüp geçeceksen yangınlarıma,
Sarmayacaksan,
Benimle kınanıp, benimle yanmayacaksan,
Cennetten kovulmayı göze alamayacaksan,
Bir sözüne çölde vaha gibi susarken
Öyle umarsız susacaksan;
Sen de sus ömrüm!
Sus!
Sus ki; ölüm bana yar, ben ölüme YAR olayım
Sen toprak kesil cesedime!


6 Temmuz 2009 Pazartesi


Benim sende çekip alamadığım,
Alıpta gidemediğim,
Kimseye diyemediğim,
Nefes alan bir yanım var..
Ya al götür kalanımı,
Ya gel tamamla eksik kalan yanımı !

Ben gönlüme aldım seni,
Hiç tereddüt etmeden bir dakika bile
"Gider mi" diye düşünmeden..
Canımı, ömrümü kaybetmeyi göze alıyorum,
"Acaba değer mi ? " diye düşünmeden..

Meydan okuyorum şimdi sana,
Cesaretin var mı?
Yaşadığın bu aşkı haykırmaya,
En azından "Seni Seviyorum" diye bağırmaya..
Ya da
Cesaretin var mı unutmaya?
Son noktayı koymaya..
Bu kadar yalandan sonra..
Cesaretin varmı aynaya bakmaya?

Coşkun bir deniz gibi yokluğun;
Kıyametler kopar gönlümde..
Savrulur bedenim
Bir yaprak gibi..
Bir karanlık çöker üstüme
Sessiz sedasız..

Yüreğimde kan çiçekleri açar
Kalbim kanar..

Yokluklara bölünür;
Varlığımın her yanı..

Acı bir yalnızlığa gömülür..
Her yer..

Yolum dolaşır..
Ne zaman gözlerin gelse aklıma..

Ruhuma ince bir sızı karışır..
Ne zaman gözlerin gelse aklıma,
Gözlerim bir yağmur bulutu taşır
Ve gönlüm yeni bir dertle tanışır..
Unutursun..
Unutursun..
Önce bir oyun havası bile, acı bir hüzzam şarkısı gibi gelir kulağına,
Her söylenen söz bir küfür,
Her teselli bir tokat olur suratına vurulan!

Ay ağustos bile olsa, dışarıda kara kış vardır, fırtına ve kapkara bulutlar..
Şimdi zor gelir biliyorum,
titrersin iliklerine kadar, karların üzerine düşmüş minik bir serçe gibi,
ÜŞÜRSÜN!

Gözlerin artık cep telefonunun ekranında odaklanmıyorsa,
Her çalan kapı ziline yüreğin hoplayarak koşmaktan vazgeçiyorsan,
Boş bir kağıdı karalayıp, şiir yazma heveslerinden kopuyorsan,
Sonun başlangıcındasındır ve ilk adımların olacaktır bunlar nankörlüğüne!

Bilirim hiç bir teselli fayda etmez şu anda sana,
Her söylenen söz sadece bir harf yığınıdır aslında..

Unutursun..
Şimdi zor gelir biliyorum,
Korkarsın kendi benliğinden, bir köşede iki büklüm olur,
BÜZÜLÜRSÜN!

Her başlangıç bir sonu getiririr beraberinde
Ve her son parçasıdır bir başlangıcın..
Demiştim sana "kolaydır unutmak"..
Küçük bir esinti söker alır hayatını hafızandan..
Vazgeçersin karşı koymaktan doğanın kuralına..
Küstah olan zamanın aslında tesirini geç gösteren acı bir ilaç olduğunu anlarsın..

Sıra başka bir başlangıçta;
Bir kısır döngüdür bu,
bir gölge oyunu..
Nasıl ki her başlangıç bir "son"a bağlıysa her son da bir başlangıcın önündeki halkadır..
Tesellilere ihtiyaç duymaz,
Cep telefonunu kapatır,
Ağustos'un bir yaz olduğunu anlarsın..

Alışırsın..
Alışırsın..
Ne kadar kolay olduğunu unutmanın anlarsın;
Ve aslında bir hiç uğruna,
boşuna akıttığın yaşlarınla yıkadığın yanaklarına acır,
ÜZÜLÜRSÜN!

Gittiğim eğer bensem, söyle bana kimden gittim?
Sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim..


5 Temmuz 2009 Pazar

Başka bir zamanda olsaydı elinin elime değişi,
Tuttuğum ne varsa bırakırdım geçmişe dair!

Canımı yakmaya yetecek kadar anı biriktirip,
Basıp gitmekti niyetim hayatından..

Yüküm ağırdı bu defa,
Gözlerin büyüktü sığmadı heybeme,
Bıraktım olduğu yerde, almadım yanıma..

Çift kişilik odanda attığın kahkalar ağırdı,
Taşıyamazdım,
Almadım yanıma..

Aşk demiştim sana!
Yakışmıştı adının yanına..
Sana en çok yakışanı,
Adının yanına eklediğim üç harfimi aldım!
Kusursuz bir aşktı benim sana büyüttüğüm
Sen ne yaşadın bilmiyorum..
Yine de tanıdı gönlüm yaşadı bir;
kusursuz aşk büyüttüm sana pişman değilim..

Her akşam vaktinde bu gönül üzülür..
Hüzünle dolar, seni düşünür..
Şimdi çok uzakta kimbilir neredesin..
Geri dön ya da dönme ben sendeyim..

"Bana sen gerek" diye çıkılan yollar kapansın artık!
Sen misin iz bırakmadan giden?
Santim santim azalır mı insan?
Yokluğa boyun eğmek..
Nafile..
Satır aralarında altı kırmızıyla çizilen,
Yığınlarca isyanın baş harfisin..
İsmi lazım olmayan gecelere binlerce beddua sığdırdım,
Yüreğimden sağ çıkmana imkan yok!
Cümlelerim seni taşımaktan yorgun düştü..
''Yetti artık, gel !'' demektense,
Bu akşam yağmur yağdığında,
O şarkı çaldığında ve dolunay doğduğunda,
Koskoca bir küfür olurum geçmişe dair,
söylesem ağzımdan taşacak,
söylesem boyumu aşacak..
Belki bugün inkar ederim seni..

Ellerimi tutsaydın ansızın..
Yüreğim eriseydi gözlerinde;
Yansaydım ateşinden..
Sen ağlasaydın mutluluktan,
Ben ölseydim..

Yalnızca beni sevdiğini bilseydim..
Seviyorum deseydin!
Bi kere söyleseydin!
Yanmazdım!
Yanmazdım böyle çekip gitmeseydin..
Bir veda o geceden aklımda kalan;
Bir günah..
Belki yasak..

Yanımda olsan şimdi, hiç konuşmasak,
Ağlasak bin kere pişman olsak..
Sonra yine bozsak yeminleri..
Sarılsak sımsıkı
Öylece kalsak..

Gittin!
Kimbilir kaç deli sevda sığdırdın yüreğine?
Işığa üşüşen pervaneler gibi sardılar seni..
Körkütük aşkların ortasına düştün;
Yalanların pençesine..

Belki birgün,
Bir gece,
Dar bir vakitte belki
Hiç beklemezken seni gelirsin diye;
Ben hâlâ burdayım..
Seni?
Yoksun !
Lanet olsun..


Sen değildin güzel olan..
Sana çıkan yolları ezberleyişim, koşar adım gelişimdi her defasında..
Güzel olan kokunu anlatacak kadar güzel bir kelime bulamayışımdı..
Sırf sen kalasın diye yanımda, herkesten uzaklaşmamdı güzel olan..
Seni herşey yerine koyup, herşeyimi kaybetme endişesi ile sarılmamdı sana..
Bu suskunluğum, bu küskünlüğüm mirasıdır gözlerinin!
Hala unutmadım! göğsümde hatıralar..
Yemini hiç bozmadım! Sen "git başımdan" diyene kadar..








Güzeldik..
Sen ve bendik..
Biz olmasak da güzeldik yan yana..
Sen şimdi iste tüm zaferler senin olsun!
Tebrikler olsun gidşine ve teşekkürler varsa verdiklerine..
Ama avucumda dünyayla gelmiştim; görmedin ki..
Hiç birşey vermemek için hiç birşey almadın ki..
Çocukluğumu sundum sana; yüzünde bayramlık sevinci..
Bir sigara içimlik daha kalmadın ki..!